Yurtdışında çalışmak, İkinci Dünya Savaşı sonrasında dünyanın birçok ülkesinin yeniden inşa edilmesi gereksinimiyle Türkler için bir tür alışkanlığa dönmüş durumda. Her nesil dönemine göre farklı avantajları kullanarak, çeşitli yabancı ülkelerde çalışmak üzere geçici göçler gerçekleştiriyor. Bu durum özellikle 60’ lı yıllarda başlayan Almanya’ ya çalışmaya giden kişi sayısının sürekli olarak artmasına yol açtı. Gerek oraya önce gidenlerin elde ettiği haklardan faydalanılarak diğer akrabaların getirilmesi yoluyla, gerek Almanya ekonomisinin halen çok fazla sayıda işçiye ihtiyacının olmasıyla, Almancı olmak, yabancı ülkelerde çalışmak denilince akla gelen ilk şey oluyor. Buna karşın değişen dünya koşulları ve yeni ekonomik düzen, yabancı ülkelerde çalışmanın bazı durumlarda Türkiye’ de kalmaktan çok da farklı olmadığını gösteriyor.
Hangi Yabancı Ülkede Çalışılmalı?
Yabancı ülkelerde çalışmak denilince akla ilk önce gelen ülkeler Almanya ve Kanada. Bunun yanından Fransa, İsveç ve Norveç, Finlandiya gibi Kuzey ülkeleri, Avusturya, İsviçre, İtalya gibi Avrupa ülkeleri de, Türklerin en çok tercih ettiği ülkeler arasında yer alıyor. Bunların yanında ABD ve Meksika gibi ülkelere de son yıllarda hayli ilgi gösteriliyor. Rusya, Katar, BAE gibi ülkelerde Türklerin en çok yabancı işçi olarak çalıştığı yerler arasında yer alıyor.
Ülkemizde 45 saat olan haftalık çalışma süresi, 8 saatin üzerinde çalışmayı, kişinin inisiyatifine bırakan yasalarla korunuyor. Buna karşın en fazla 11 sat olmak üzere de belirliyor. Haftalık çalışma süresi Avusturya’ da 31 saat, İtalya’ da 37 saat, ABD’ de 36 saat civarında, İsviçre’ de 30 saat, İngiltere’ de 36 saat olarak değişiyor.
Yabancı Ülkede Çalışmada Öncelik Masraflarınızın Hangi Düzeyde Olduğunu Bilmenizde
Yabancı ülkelerin çalışma saatlerinin değişkenliği ve işsizlik oranları, o ülkede çalışılıp çalışılmayacağını belirlemenizde önemli kıstaslar olmalı. Her ne kadar işçiye ihtiyaçları olsa da, yabancı işçilerin çok olduğu her ülkede, buna göre bir ekonomide oluşuyor. Yabancı işçilerin ihtiyaçları, barınma ve yiyecek içecek gibi gereksinimler, ister istemez bir ekonominin ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu sebeple yaşamın çok pahalı olduğu ve hayat standartlarının yüksek olduğu bu ülkelerde, kazancınızın da buna göre yüksek olması ve buna göre bir işte çalışmanız gerektiğini de unutmamalısınız.
Yorumlar